Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
- I want a suit made of this material.
Bu masa tahtadan yapılmıştır.
- This table is made of wood.
Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.
- The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.
Zamanımızı akıllıca kullanalım.
- Let's make use of our time wisely.