Turkish - English
Definition of maçlar in Turkish English dictionary
- maç
- match
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
-Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
The only goal of the final match was scored by Andrés Iniesta.
-Final maçındaki tek gol Andrés Iniesta tarafından atıldı.
- maç
- match, game, bout
- maç
- {i} game
We watched the soccer game on TV.
-TV'de futbol maçı izledik.
My father often takes me to baseball games.
-Babam beni sık sık beyzbol maçlarına götürür.
- maç
- bout
Tom's bout went the full distance.
-Tom'un boks maçı son raunda kadar sürdü.
A fussy referee can ruin a bout.
-Titiz bir hakem maçı bozabilir.
- maç
- home match
- maç
- event
- maç
- contest
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of maçlar in Turkish Turkish dictionary
- MAÇ
- (Osmanlı Dönemi) f. Öp
- maç
- Bazı spor dallarında iki takım, iki kişi, iki taraf arasında yapılan karşılaşma: "Paris'te maça gitmek şöyle dursun, stadyumların yerini bile öğrenmek aklımdan geçmedi."- B. R. Eyuboğlu
- maç
- Bazı spor dallarında iki takım, iki kişi, iki taraf arasında yapılan karşılaşma
Related Terms
maçlar
Hyphenation
maç·larResimler
History
Favorites