Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
müste'dî
Turkish - Turkish
Definition of
müste'dî
in Turkish Turkish dictionary
(Osmanlı Dönemi)
Birinin zulmüne karşı başka birinden yardım dileyen
(Osmanlı Dönemi)
Birini sıkıştırıp malını zorla alan
Related Terms
MÜSTE'DİB
(Osmanlı Dönemi)
(Edeb. den) Bilgi ve edeb öğrenen
MÜSTE'CEL
(Osmanlı Dönemi)
Belirli bir vakte kadar geciktirilen. Muayyen bir zamana kadar te'hir edilmiş olan
MÜSTE'CER
(Osmanlı Dönemi)
Kira ile tutulmuş olan
MÜSTE'CİR
(Osmanlı Dönemi)
(Ecr. den) İsticar eden, kira ile tutan, kiracı
MÜSTE'CİREN
(Osmanlı Dönemi)
Kiracı olarak
MÜSTE'CİRÎN
(Osmanlı Dönemi)
(Müste'cir. C.) Kiracılar
MÜSTE'CİRÎN
(Osmanlı Dönemi)
Kira ile tutanlar
MÜSTE'HİL
(Osmanlı Dönemi)
(Ehl. den) Lâyık ve ehil olan
MÜSTE'HİR
(Osmanlı Dönemi)
(E) Teehhür eden, geciken, geri kalan
MÜSTE'MEN
(Osmanlı Dönemi)
Kendisine aman verilmiş olan
MÜSTE'MEN
(Osmanlı Dönemi)
(Emn. den). Ecnebi tebaasından olan, yabancı
MÜSTE'MİN
(Osmanlı Dönemi)
Kendisine aman verilmiş olan
MÜSTE'MİN
(Osmanlı Dönemi)
Canının bağışlanması şartiyle teslim olan
MÜSTE'MİN
(Hukuk)
Aman dileyen kimse; canını kurtarmal için sığınan ve korunan kimse, yabancı uyruklu kişiler; gayrımüslümler
MÜSTE'MİN
(Osmanlı Dönemi)
Eman dileyen. Emane, emniyete erişen, nâil olan. (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun.) İstiman eden. Emin edilmiş
MÜSTE'MİN
(Osmanlı Dönemi)
Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası. Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler. Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı
MÜSTE'NİF
(Osmanlı Dönemi)
Daha üst mahkemeye baş vuran, davasını istinaf eden
MÜSTE'NİF
(Osmanlı Dönemi)
Yeniden başlayan
MÜSTE'NİFE
(Osmanlı Dönemi)
Gr: Evvelki cümlelerle bağlı olmayıp ilerdeki veya mukadder olan suallere cevap teşkil eden cümle
MÜSTE'NİS
(Osmanlı Dönemi)
Ünsiyet peyda etmiş olan, alışık. Alışılmak istenen
MÜSTE'REB
(Osmanlı Dönemi)
Medyum kimse
MÜSTE'RIS
(Osmanlı Dönemi)
Vâlidesi ile arasında ayrılık olan
MÜSTE'RİB
(Osmanlı Dönemi)
Borçlu
MÜSTE'SAL
(Osmanlı Dönemi)
(İstisal. dan) Kökünden koparılmış
MÜSTE'SAL
(Osmanlı Dönemi)
Ele geçirilmi
MÜSTE'SİL
(Osmanlı Dönemi)
(İstisal. dan) Kökünden koparan
MÜSTE'SİL
(Osmanlı Dönemi)
Ele geçiren. MÜSTES'İD $ : (Sa'd. dan) Uğurlu sayan
MÜSTE'ZEN
(Osmanlı Dönemi)
(İzn. den) İzin istenilmi
MÜSTE'ZİN
(Osmanlı Dönemi)
(İzn. den) İzin isteyen
müste'dî
Hyphenation
müs·te'd·î
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
müste'dî
birşeyi tatlı bulmak, tatlı saymak. tatl..
a sandwich; "a bacon butty
kulplu ve ağzı kapaklı bakırdan su kabı,..
motorische geschicklichkeit
decadent, self-indulgent; effeminate.
having three teeth; three-toothed
More...
Clear
Favorites
More...
Clear