On dokuz devlet 1816 seçimlerinde oy kullandı.
- Nineteen states voted in the elections of 1816.
Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.
- Since Puerto Rico is a US colony, Puerto Rico's head of state is the President of the USA, but inhabitants of Puerto Rico are not allowed to vote in US presidential elections.
Bu civardaki çocukların yüzmek için çok fırsatları yok.
- Children around here don't have many opportunities to swim.
O, fırsatlarını iyi kullanır.
- He makes the most of his opportunities.
Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
- In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
- Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
Opsiyonlarımız nelerdir?
- What are our options?
Bana opsiyonlarımın ne olduğunu söyle.
- Tell me what my options are.
Tüm bu olasılıkları düşündüm.
- I've considered all of those possibilities.
Bu olasılıkları zaten kontrol ettim.
- I've already checked those possibilities.
Şanslarımızın ne olduğunu çok iyi biliyoruz.
- We know very well what our chances are.
Şanslar bize karşı bire iki.
- The chances are two to one against us.
Benim seçimlerim benim kendimin.
- My choices are my own.
Tom kendi seçimlerini yapıyor.
- Tom makes his own choices.
Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
- Tom advised Mary to take some time to think over her options.
Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
- You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
- Tom advised Mary to take some time to think over her options.