Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

lacking clearness, brightness, or luster

listen to the pronunciation of lacking clearness, brightness, or luster
English - Turkish

Definition of lacking clearness, brightness, or luster in English Turkish dictionary

cloudy
{s} bulutlu

Tom yarın bulutlu olmayacağını umuyor. - Tom hopes it won't be cloudy tomorrow.

Dün Tokyo'da hava bulutlu muydu? - Was it cloudy in Tokyo yesterday?

cloudy
töhmet altında
cloudy
kapanık
cloudy
bulanık
cloudy
(sıfat) bulutlu, kapalı, bulanık, gölgeli, belirsiz, muğlak, açık olmayan, hareli; damarlı (ağaç)
cloudy
{s} karanlık, açık olmayan
cloudy
{s} açık olmayan
cloudy
{s} dumanlı
cloudy
{s} hareli
cloudy
töhmet altlnda cloudily bulutlu olarak cloudiness bulutlu olma
cloudy
dalgalı dumanlı
cloudy
olmayan
cloudy
bulutlarla ilgili
cloudy
{s} belirsiz
cloudy
{s} gölgeli
cloudy
şüphe altında
cloudy
açık

Bulutlu günlerde, uzaktaki sesleri açık havadakilerden daha iyi duyarsın. - On cloudy days, you can hear distant sounds better than in clear weather.

cloudy
{s} dalgalı (mermer)
English - English
cloudy
lacking clearness, brightness, or luster
Favorites