Turkish - English
Definition of kuytu in Turkish English dictionary
- cosy
- out-of-the-way
- secluded
Sami was buried in a very secluded place.
-Sami çok kuytu bir yere gömüldü.
- (Meteoroloji) leeward
- snug, cosy, out-of-the-way; nook
- obscure
- quiet
- nook
- corner
- snug
- lee
- retired
- hidden
- sheltered
- cranny
- off the beaten path, out-of-the-way
- snuggly
- canny
- kuytu ve sıcak yer
- snuggly and warm place
- kuytu alan havalandırması
- (Çevre) dead-space ventilation
- kuytu depresyonu
- (Meteoroloji) lee depression
- kuytu trofu
- (Meteoroloji) lee trough
- kuytu yer
- dell
- kuytu yer
- nook
- kuytu yer
- sheltered nook
- kuytu yer
- snuggery
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kuytu in Turkish Turkish dictionary
- Sessiz, ıssız, tenha (yer)
- Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer)
- Issız, sessiz ve göze çarpmayan (yer): "Kahvenin kuytu bir köşesinde, bağıra bağıra konuşuyorlardı."- S. F. Abasıyanık
- Gün ışığı almayan (yer)
- Gün ışığı almayan
- Issız, sessiz ve göze çarpmayan (yer)
- Sessiz, ıssız, tenha yer
- kaytak
- Kuytu yer
- (Osmanlı Dönemi) BEV'