Turkish - Turkish
Definition of kurusu in Turkish Turkish dictionary
- armut kurusu
- Daha sonraki mevsimlerde yenmek üzere kurutulmuş armut
- dut kurusu
- Dutun kurutulması ile elde edilen kuru yemiş
- insan kurusu
- Çok zayıf
- kayısı kurusu
- Kurutulmuş kayısı
- kız kurusu
- Evlenmemiş yaşlı kız
- piç kurusu
- Soysuz ve yaramaz çocuk
- üzüm kurusu
- Çeşitli yöntemlerle kurutulan üzüm
Related Terms
Turkish - English
Definition of kurusu in Turkish English dictionary
- elma kurusu
- (Gıda) dried apple
- erik kurusu
- (Gıda) prune
- piç kurusu
- brat
- piç kurusu
- little devil
- tahta kurusu
- bedbug
- armut kurusu
- dried pear
- üzüm kurusu
- dried grapes
- dut kurusu
- dried mulberries
- erik kurusu
- French plums
- gül kurusu
- rose color
- gül kurusu renkli
- rose colored
- gül kurusu renkli
- rose coloured [Brit.]
- insan kurusu
- 1. very thin person, bag of bones, scarecrow 2. very thin, (someone) who is nothing but skin and bones
- karısı kurusu
- (his) wife and household
- kız kurusu
- spinster
She remained a spinster all her life.
-Hayatı boyunca bir kız kurusu kaldı.
- kız kurusu
- old maid, spinster
- kız kurusu
- old maid
- kız kurusu vulg
- old maid, spinster
- meyve kurusu
- dried fruit
- piç kurusu
- brat, little devil
- piç kurusu
- son of a bitch! [sl.]
- piç kurusu vulg. brat, bratty child
- (sometimes used affectionately)
Related Terms
kurusu
Hyphenation
Ku·ru·suResimler
History
Favorites