kurstan

listen to the pronunciation of kurstan
Turkish - English
from the course
kurs
course

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

kurs
{i} class

Last year in the spring I attended a cooking class and learned how to bake bread. - Geçen yıl baharda bir yemek kursuna katıldım ve ekmek nasıl pişirilir öğrendim.

I'm going to sign up for a German class right now. - Şu anda bir Almanca kursuna yazılacağım.

kurs
stroke
kurs
training
kurs
disk
kurs
(Mekanik) disc
kurs
course; disk
Turkish - Turkish

Definition of kurstan in Turkish Turkish dictionary

KURS
(Osmanlı Dönemi) (KURSA) Kelepçe
KURS
(Osmanlı Dönemi) Çevrik nesne
KURS
(Osmanlı Dönemi) Yuvarlak. Tekerlek şeklinde olan
Kurs
çörek
kurs
Kısa süreli derslere dayanan eğitim etkinliği
kurs
Yuvarlak ve yassı biçimli nesne, ağırşak
kurs
Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü, çörek
kurs
Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranışlar kazandırmak amacıyla düzenlenen ve kısa süreli derslere dayanan eğitim etkinliği, kur
kurs
Yuvarlak ve yassı biçimli nesne, ağırsak
kurs
Kısa süreli eğitim etkinliği
kurs
Bir gök cisiminin tekerlek biçiminde görülen yüzü
kurs
Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen ve kısa süreli derslere dayanan eğitim etkinliği, kur: "Lisan kursunu filan pek alıp sattığı yokmuş."- H. Taner