This is as heavy as lead.
- Bu kurşun kadar ağır.
No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
- Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
They decided to leave the bullet where it was.
- Onlar kurşunu olduğu yerde bırakmaya karar verdiler.
A doctor tried to remove the bullet from the president's head.
- Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?