we of the house of Ravenswood do our endeavour in keeping up, by all just and lawful exertion of our baronial authority, that due and fitting connexion betwixt superior and vassal, which is in some danger of falling into desuetude, owing to the general license and misrule of these present unhappy times.
You should try to form the habit of using your dictionaries.
- Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.
He broke the machine by using it incorrectly.
- O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.
The gym is used for the ceremony.
- Spor salonu, tören için kullanıldı.
Na'vi language is used in Avatar.
- Na'vi dili Avatar'da kullanılır.
Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts.
- Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır
I want you to utilize that object.
- O nesneyi kullanmanı istiyorum.
Atomic energy can be utilized for peaceful purposes.
- Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.
My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along.
- Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi.
That's the computer he used to write the article.
- O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.
- Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.
Many young people make use of their summer vacation to climb Mt. Fuji.
- Birçok genç insan yaz tatilini Fuji Dağına tırmanmak için kullanıyor.
Na'vi language is used in Avatar.
- Na'vi dili Avatar'da kullanılır.
Windows is the most used operating system in the world.
- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them.
- Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.
Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts.
- Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır
Do you know how to wield an épée?
- Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
Sami was wielding a knife.
- Sami bir bıçak kullanıyordu.
Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.
- Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.
Mary used her fork to play with the food on her plate.
- Mary çatalını tabağındaki yemekle oynamak için kullandı.