krümel

listen to the pronunciation of krümel
German - Turkish
English - Turkish

Definition of krümel in English Turkish dictionary

crumb
{i} kırıntı

Bana süpürge ve faraşı ver lütfen. Yere bazı kırıntılar döktüm. - Pass me the broom and dustpan, please. I spilled some crumbs on the floor.

Neden her yerde kırıntılar var? - Why are there crumbs everywhere?

crumb
argo değersiz kimse
crumb
ekmek kırıntısı
crumb
çok az miktar
crumb
(Aİ) ciğeri beş para etmez adam
crumb
kırıntılarla süslemek sofradan kırıntıları toplamak
crumb
{f} ufalamak
crumb
{f} galetaya bulamak
crumb
{i} değersiz kimse
crumb
{i} parça, zerre
crumb
{i} ekmek içi
crumb
{i} zerre
German - English
small crumb
small crumbs
crumbs
crumb