kovanlar

listen to the pronunciation of kovanlar
Turkish - Turkish

Definition of kovanlar in Turkish Turkish dictionary

Kovan
kapçık
kovan
Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık: "İşte, etrafa yayılan top kovanları, kırık tüfekler, fişek yığınları..."- H. E. Adıvar
kovan
Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık
kovan
Yayık
kovan
Arılara barınak olarak yapılan, türlü biçimdeki tahta, sepet veya sandık
Kurdish - Turkish

Definition of kovanlar in Kurdish Turkish dictionary

kovan
hüzün
kovan
keder
Turkish - English

Definition of kovanlar in Turkish English dictionary

kovan
hive

They worked as diligently as a hive of bees. - Onlar bir arı kovanı kadar özenle çalıştılar.

How many bees live in a hive? - Bir kovanda kaç tane arı yaşıyor?

kovan
{i} beehive

Stay away from the beehive. - Arı kovanından uzak dur.

In each beehive there can only be one queen. - Her kovanda sadece bir kraliçe olabilir.

kovan
spindle
kovan
(Otomotiv) boot
kovan
liner
kovan
bearing hub
kovan
shell case
kovan
guide pin
kovan
(Gıda) honeycomb
kovan
husk
kovan
trunk
kovan
axial bearing
kovan
expeller
kovan
bush
kovan
cartridge case
kovan
bushing
kovan
expulsive
kovan
{i} case

The police found a cartridge case next to the body. - Polis cesedin yanında bir mermi kovanı buldu.

kovan
snout
kovan
sleeve
kovan
socket
kovan
slang passive male homosexual, fag, faggot
kovan
shell

Sami collected the shell casings. - Sami mermi kovanlarını topladı.

The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions. - Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.

kovan
beehive, hive; cartridge case, shell case
kovan
barrel
kovan
socket (for a handle)
kovan
beehive, hive
kovan
(Nükleer Bilimler) cartridge

The police found a cartridge case next to the body. - Polis cesedin yanında bir mermi kovanı buldu.

kovan
(Nükleer Bilimler) bore
Finnish - English

Definition of kovanlar in Finnish English dictionary

kovan
hard graft