I'm very fearful of death. But by fearing it, I'm not preventing it - I'm just making life more difficult for myself.
 - Ölümden çok korkuyorum. Ancak bundan korkarak bunu önleyemiyorum-Ben sadece hayatı kendim için daha kötü yapıyorum.
It's nothing, don't be afraid!
 - Bu şey yok, korkmayın!
Don't be afraid to ask questions.
 - Soru sormaktan korkma.
They fear that he may be dead.
 - Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
That boy could not enter for fear of the dog.
 - O, köpeğin korkusundan giremedi.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
 - Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
Tom dreads going to work tomorrow.
 - Tom yarın işe gitmeye korkuyor.