Kızım bir piyano istiyor.
- Meine Tochter will ein Klavier.
Piyano pahalıdır, ama araba daha pahalıdır.
- Ein Klavier ist teuer, aber ein Auto ist noch teurer.
Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
- The musician shook his head and pushed his little piano away.
Piyano çalmada asla çok iyi değildim.
- I've never been very good at playing the piano.
She can play the piano.
- Sie kann Klavier spielen.
She can play the piano well.
- Sie kann gut Klavier spielen.