kiprik

Turkish - English

Definition of kiprik in Turkish English dictionary

She has fake eyelashes. - Onun takma kirpikleri var.

Mary has long eyelashes. - Mary'nin uzun kirpikleri vardır.

Why does she apply olive oil on her lashes? - O neden kirpiklerine zeytin yağı sürer?

He had handsome dark eyes with long lashes. - Onun uzun kirpikli güzel koyu gözleri vardı.

Turkish - Turkish

Definition of kiprik in Turkish Turkish dictionary
Kirpik: (Osmanlı Dönemi) MÜJGAN
KİRPİK: (Osmanlı Dönemi) Göz kapağının kenarındaki kıllar
KİRPİK: (Osmanlı Dönemi) Bir nevi taş
KİRPİK: (Osmanlı Dönemi) Hayvan ve nebatların beden yapısında bâzı küçük ve ince uzantılar
kirpik: Göz kapağının kenarındaki kıllar veya bu kıllardan her biri: "Onun, yaşlarla dolu uzun kirpiklerinin arasından..."- R. N. Güntekin
kirpik: Tüy gibi, küçük ve ince uzantı veya uzantılar
kirpik: Göz kapağının kenarındaki kıllar veya bu kıllardan her biri

kiprik

Hyphenation

kip·rik

History

Favorites