Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
- Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.
Öyle çocuksu olmayın.
- Don't be so childish.
Onun düşünme tarzı çok çocukça.
- His way of thinking is very childish.
Böyle çocukça bir soru asla sormazdım.
- I'd never ask such a childish question.
O küçük bir çocuk değil mi?
- Isn't that a little juvenile?
Çocuk suçluluğundaki artış ciddi bir sorundur.
- The increase in juvenile delinquency is a serious problem.