There are many words that I don't understand.
- Anlamadığım birçok kelime var.
The dictionary contains about half a million words.
- Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
No one is more dangerous than a fool with a large vocabulary.
- Hiç kimse büyük bir kelime hazinesi olan bir deliden daha tehlikeli değildir.
The Korean vocabulary is composed of three components: native words, Sino-Korean words and loanwords.
- Korece kelime hazinesi üç bileşenden oluşur, yerli sözcükler, Çince-Korece sözcükler ve ödünç sözcükler.
Do you know how to use a word processor?
- Bir kelime işlemciyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
What I want is a word processor.
- İstediğim bir kelime işlemcisidir.
What's your favorite pun?
- En sevdiğin kelime oyunu nedir?
Let's not quibble over trivial matters.
- Önemsiz konularda kelime oyunu yapmayalım.
Words express thoughts.
- Kelimeler düşünceleri ifade eder.
One should not say bad words.
- Birisi kötü kelimeler söylememeli.
Tom sorted through his email messages using keyword searches.
- Tom anahtar kelime araştırmaları kullanarak e-posta mesajlarını içinden seçti.
You can use a keyword to help you remember complicated topics.
- Karmaşık konuları hatırlamanıza yardımcı olması için bir anahtar kelime kullanabilirsiniz.
Sami improved his Arabic vocabulary.
- Sami Arapça kelime bilgisini geliştirdi.
You need a large vocabulary to read that book.
- O kitabı okumak için büyük bir kelime bilgisine ihtiyacın var.
Her sözcük anlamlıdır.
- Her kelime anlamlıdır.
Bu sözcük Latince kökenli.
- Bu kelime latince asıllı.