keen-on

listen to the pronunciation of keen-on
English - Turkish
(Fiili Deyim ) ilgili olmak , meraklı olmak
düşkün

Tom sörf yapmaya düşkündür. - Tom is keen on surfing.

Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün. - That young man is very keen on cycling.

meraklı

Yarın gelmeye çok meraklı değil. - He is not very keen on coming tomorrow.

meraklı olmak
düşkün olmak
hevesli olmak
hasta
hevesli

Erkek kardeşim pul toplama heveslisidir. - My brother is keen on collecting stamps.

Sami avlanmaya çok hevesliydi. - Sami was very keen on hunting.

-e çok hevesli, -e meraklı, -e düşkün
English - English
fond, or appreciative of

I'm not keen on fish with lots of bones.

fond of, devoted to, enthusiastic about