Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kedisi
Turkish - Turkish
Definition of
kedisi
in Turkish Turkish dictionary
Related Terms
Ankara
kedisi
Ankara yöresinde yetişen, uzun tüylü kedi ırkı
Van
kedisi
Van ve yöresinde yaşayan göz renkleri farklı, beyaz tüylü kedi
bozkır
kedisi
Genellikle bozkırlarda yaşayan yabanî kedi (Otocolobus manul)
mart
kedisi
"Çapkın ve azgın kimse" anlamındaki mart kedisi gibi deyiminde geçer
yaban
kedisi
Kedigillerden, kırçıl renkli, 60 cm uzunluğunda bir memeli türü (Felis silvestris)
Turkish - English
Definition of
kedisi
in Turkish English dictionary
Related Terms
kebapçı
kedisi
gibi yutkunmak
to hope for something in vain
mart
kedisi
womanizer
sokak
kedisi
street cat
ankara
kedisi
Angora cat
kül
kedisi
Cinderella
yaban
kedisi
wildcat
Siyam
kedisi
Siamese
boyacı
kedisi
/köpeği gibi
dyed in all colors, crudely colored
dağ
kedisi
(Tabiat Doğa)
(hayvan, Fam: kedigiller) [syn.: dağ kedisi, yaban kedisi] wildcat
deniz
kedisi
rabbitfish
ev
kedisi
domestic cat
ihracat
kedisi
ve sigortası
(Ticaret)
export credit and insurance
kırk evin
kedisi
person who is always in and out of other people's houses
maltız
kedisi
Maltese cat
manks
kedisi
manx cat
mart
kedisi
slang tomcat, Casanova, womanizer
mart
kedisi
gibi bağrışmak
caterwaul
mart
kedisi
sesi
caterwaul
misk
kedisi
(Tabiat Doğa)
(hayvan, Fam: misliler,misk kedisigiller,miskiye) civet
misk
kedisi
civet, civet-cat
misk
kedisi
civet
misk
kedisi
genet
misk
kedisi
palm cat
misk
kedisi
zibeth
misk
kedisi
palm civet
misk
kedisi
civet cat
misk
kedisi
zibet
orman
kedisi
jungle cat
sazlık
kedisi
(Tabiat Doğa)
(hayvan, Fam: aslangiller,esediye) jungle cat
siyam
kedisi
Siamese cat
sokak
kedisi
alley cat
yaban
kedisi
tiger cat
ıran
kedisi
Persian cat
kedisi
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
kedisi
candlestick; candelabrum
{'na: hdruk} r vurgu
kapmak, gasbetmek, ele geçi̇rmek
third-person singular of polarise
allianoi
vakit geçirmeye yol açan, eğlendiren, ho..
More...
Clear
Favorites
More...
Clear