keşfedilmek

listen to the pronunciation of keşfedilmek
Turkish - English
come to light
to become known, to be revealed
be revealed or disclosed; "The truth finally came to light"
be revealed or disclosed; "The truth finally came to light
be discovered, be revealed, become known
keşfet
descry
keşfet
{f} reconnoitering
keşfet
{f} scout
keşfet
suss out
keşfet
discover

Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming! - Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim.

The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world. - Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.

keşfet
{f} scouting
keşfet
{f} exploring

I am looking forward to exploring this country and having many adventures. - Bu ülkeyi keşfetmeyi ve bir sürü macera yaşamayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests. - Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.

keşfet
explore

I want to explore the world and go on an adventure. - Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum.

The explorers discovered a skeleton in the cave. - Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.

keşfet
reconnoiter
keşfet
descried
keşfet
ascertain
keşfet
reconnoitre
keşfet
sussout
Turkish - Turkish
Keşfetmek işi yapılmak
Keşfetme işi yapılmak
keşfedilme
Keşfedilmek işi