kayınbirader

listen to the pronunciation of kayınbirader
Turkish - English
brother-in-law

He's my sister's husband. He's my brother-in-law. - O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.

Tom is Mary's brother-in-law. - Tom Mary'nin kayınbiraderidir.

brother in law
brother

Matt is Rita's brother-in-law. - Matt Rita'nın kayınbiraderi.

Tom is Mary's brother-in-law. - Tom Mary'nin kayınbiraderidir.

brotherinlaw
Turkish - Turkish
Kayın (II): "Ne lüzumu vardı şimdi kayınbiraderinden söz açmaya."- S. F. Abasıyanık
ini