katlayarak

listen to the pronunciation of katlayarak
Turkish - English
enfolding
folding
katla
{f} fold

He was sitting with his arms folded. - Kolunu katlamış oturuyordu.

Tom folded his clothes and put them in his suitcase. - Tom giysilerini katladı ve onları valizine koydu.

katla
{f} folding

I'm not folding their shirts. - Onların gömleklerini katlamıyorum.

I don't have a problem doing the laundry, but I hate folding the clothes. - Çamaşır yıkarken bir sorunum yok ama giysileri katlamaktan nefret ediyorum.

katla
{f} enfolding
katla
cuttle
katla
{f} tuck
katla
fold up
katla
enfold
katla
{f} folded

Tom took a folded piece of paper out of his shirt pocket. - Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.

He was sitting with his arms folded. - Kolunu katlamış oturuyordu.

Turkish - Turkish

Definition of katlayarak in Turkish Turkish dictionary

KATLÂ
(Osmanlı Dönemi) (Katîl. C.) Öldürülmüş kimseler