Turkish - English
Definition of katırlar in Turkish English dictionary
- Katır
- Garron
- Katır
- Garran
- katır
- hinny
- katır
- mule
I still have bruises where the mule kicked me.
-Katırın beni tekmelediği yerde hâlâ çürüklerim var.
Oats have long been food for horses and mules.
-Yulaf uzun zaman atlara ve katırlara yiyecek olmuştur.
- katır
- stubborn
He is stubborn as a mule.
-O bir katır kadar inatçıdır.
He's as stubborn as a mule.
-O bir katır kadar inatçı.
- katır
- (Tabiat Doğa) (hayvan) [syn.: katır, ester, bardo] mule
- katır
- mule; hinny
- katır
- mule; stubborn, bad-tempered
- katır
- stubborn, mulish
- katır
- stubborn person
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of katırlar in Turkish Turkish dictionary
- Katır
- (Osmanlı Dönemi) ESTER
- katır
- Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan
- katır
- Dişi bir at ile erkek bir eşeğin çiftleşmesinden meydana gelen melez hayvan
- katır
- Kaba, bayağı, görgüsüz (kimse)
- katır
- Ağaçtan yapılan dönen yerinde demiri ve çivisi olmayan topaç
Related Terms
katırlar
Hyphenation
ka·tır·larResimler
History
Favorites