karşıma çıkma

listen to the pronunciation of karşıma çıkma
Turkish - English

Definition of karşıma çıkma in Turkish English dictionary

karşı çık
oppose

He's opposed to racial discrimination. - Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.

I have to oppose this idea. - Ben bu fikre karşı çıkmalıyım.

karşı çık
{f} opposed

He's opposed to racial discrimination. - Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.

Tom opposed the plan. - Tom plana karşı çıktı.

karşı çık
thwart
karşı çık
go against

Don't go against his wishes. - Onun arzularına karşı çıkma.

karşı çık
antagonise
karşı çık
went against
karşı çık
{f} opposing

Environmentalists are opposing the Keystone XL pipeline. - Çevreciler, Keystone XL boru hattına karşı çıkıyorlar.

They are strongly opposing my proposal. - Onlar benim önerime kuvvetle karşı çıkıyorlar.

karşı çık
controvert
karşı çık
demur