karıcım

listen to the pronunciation of karıcım
Turkish - English

Definition of karıcım in Turkish English dictionary

karı
{i} wife

What is his wife like? - Onun karısı neye benziyor?

He never sees me without complaining about his wife. - Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.

karı
{i} broad
karı
woman

That woman must be his wife. - Şu kadın onun karısı olmalı.

Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman. - İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.

karı
mate
karı
momma
karı
consort
karı
better half
karı
skirt
karı
bitch
karı
feme
karı
old lady
karı
spouse

His spouse is a Japanese woman. - Onun karısı bir Japon kadın.

karı
wife, spouse; law married woman
karı
vulg. broad, woman
karı
wife; woman, cow; crumpet, bird, dame
karı
Jane

You may have mistaken Jane for her sister. - Jane'i kız kardeşiyle karıştırmış olabilirsin.

Jane couldn't explain the beauty of snow. - Jane karın güzelliğini açıklayamadı.

karı
Dutch
karı
old woman
karı
bedfellow
karı
dame
karı
missis
Turkish - Turkish

Definition of karıcım in Turkish Turkish dictionary

Karı
(Hukuk) ZEVCE
Karı
(Osmanlı Dönemi) ŞİBR
karı
Kadın
karı
Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce
karı
Yaşlı, ihtiyar
karı
Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce: "Eve varınca karım Fadime kapıyı açar."- S. F. Abasıyanık
karı
Kadın: "Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu; fakat Saliha kadın buna alışmıştı."- H. E. Adıvar