kalkmamak

listen to the pronunciation of kalkmamak
Turkish - English
(neg. form of kalkmak ) not to remain seated
remain seated
kalk
got up

Bill got up so early that he caught the first train. - Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

She got up to answer the phone. - O, telefona cevap vermek için kalktı.

kalk
rise up
kalk
gotten up
kalk
get up

I always get up at six. - Her zaman altıda kalkarım.

I usually get up at about six-thirty. - Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.

kalk
up
kalk
{f} take off

The plane is about to take off. - Uçak kalkmak üzeredir.

Tom spent all afternoon at the airport watching the airplanes land and take off. - Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.

yerinden kalkmamak
keep one's seat
Turkish - Turkish

Definition of kalkmamak in Turkish Turkish dictionary

kalk
Bir dilden başka bir dile olduğu gibi çevrilen deyim