Turkish - English
Definition of kalenderi in Turkish English dictionary
- kalender
- (Otomotiv) calendar
- kalender
- easygoing
- apre kalenderi
- finishing calender
- baskı kalenderi
- embossing calender
- friksiyon kalenderi
- friction calender
- gofre kalenderi
- embossing calender
- kalender
- unconventional and easygoing, bohemian
- kalender
- philosophic
- kalender
- unconventional
- kalender
- calender
- kalender
- philosophical
- kalender
- carefree
- matlaştırma kalenderi
- delustering calender
- muare kalenderi
- moiré calender
- parlatma kalenderi
- chintz calender, lustring calender, glazing calender
- saten kalenderi
- riffle calender
- su kalenderi
- water calender
- tekstil kalenderi
- tetile calender
- şintz kalenderi
- chintz calender
Related Terms
English - English
Definition of kalenderi in English English dictionary
- kalender
- {n} an account or register of time
- kalender
- See 3d Calender
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kalenderi in Turkish Turkish dictionary
- Bir halk şiiri türü
- Bu şiirin, halk şairlerince yapılmış bestesi
- Saz şairlerinin mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün veznine göre düzdükleri gazeller
- KALENDERÎ
- (Osmanlı Dönemi) f. Feylesofluk; kalenderlik; dervişlik; serserilik
- KALENDERÎ
- (Osmanlı Dönemi) Edb: Halk edebiyatı tâbirlerindendir. Halk şâirleri "mef'ulü, mefaîlü, mefaîlü, feûlün" vezninde tanzim ettikleri gazele bu adı verirler
- KALENDER
- Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint. Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse: "İnsan kalender gezmekten rahat edebilir."- H. Taner
- KALENDER
- (Osmanlı Dönemi) f. Dünyayı terkederek elini çekip Allah yolunda giden kimse
- KALENDER
- (Hukuk) Gösterişsiz ve sade yaşamaktan yana
- KALENDER
- Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine
- KALENDER
- (Osmanlı Dönemi) Dünyâdan elini çekip herşeyi hoş gören kimse
- KALENDER
- (Osmanlı Dönemi) Dünya alâkalarından uzak, alâyişe aldanmaz hakikat adamı. Filozof
- kalender
- Özensiz giyinmiş, kılıksız
- kalender
- Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan
- kalender
- Aslında yalnız birisi tahrikli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine
- kalender
- Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü (kimse), ehlidil, rint
Related Terms
kalenderi
Hyphenation
ka·len·de·riResimler
History
Favorites