Turkish - English
Definition of kaldıraçlar in Turkish English dictionary
- kaldıraç
- lever
An investors' group is attempting a leveraged buy-out of the firm.
-Bir yatırımcı grup firmanın kaldıraçlı satın alımını deniyor.
What we need is leverage.
-İhtiyacımız olan bir kaldıraç.
- kaldıraç
- hoist
- kaldıraç
- {i} Jack
- kaldıraç
- prize
- kaldıraç
- (Avcılık) well
- kaldıraç
- (İnşaat) fork lift
- kaldıraç
- rank
- kaldıraç
- crowbar
- kaldıraç
- elevator
- kaldıraç
- prise
- kaldıraç
- pry
- kaldıraç
- heaver
- kaldıraç
- handspike
- kaldıraç
- lever, rank
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kaldıraçlar in Turkish Turkish dictionary
- Kaldıraç
- manivela
- Kaldıraç
- felenk
- Kaldıraç
- mürdün
- kaldıraç
- Az bir güç ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk, manivela
- kaldıraç
- Klavyeli bir çalgı mekanizmasının kolu veya bir parçası
- kaldıraç
- Vinç
Related Terms
kaldıraçlar
Hyphenation
kal·dı·raç·larResimler
History
Favorites