Ulysses Grant was a hero.
- Ulysses Grant bir kahramandı.
They set up a bronze statue of the hero.
- Kahramanın bronz bir heykelini diktiler.
That doesn't seem very heroic.
- O çok kahramanca görünmüyor.
Tom died a heroic death.
- Tom kahramanca bir ölümle öldü.
Bravery is a great virtue.
- Kahramanlık büyük bir erdemdir.
This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it.
- Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.
The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in.
- Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.
In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
- Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
As the play develops, the real motives of the protagonist become clear.
- Oyun gelişirken, kahramanın gerçek motifleri netleşti.
Alain is the human protagonist of the novel.
- Alain romanın insan kahramanıdır.
They have played heroines.
- Onlar kadın kahramanları oynadılar.
I wish to become a superhero.
- Bir süper kahraman olmak istiyorum.
The boy spends hours drawing short stories about superheroes.
- Çocuk süper kahramanlar hakkında kısa hikayeler çizerek saatler harcıyor.
Boys often imitate their sports heroes.
- Erkek çocuklar sık sık spor kahramanlarını taklit ederler.
You guys are my heroes.
- Siz benim kahramanlarımsınız.