Tom ate a spoonful of peanut butter.
- Tom bir kaşık dolusu fıstık ezmesi yedi.
We eat soup with a spoon.
- Biz bir kaşıkla çorba yeriz.
I put three teaspoons of sugar in your tea.
- Çayına üç çay kaşığı şeker koydum.
A teaspoon of ground cinnamon is about two grams.
- Bir çay kaşığı öğütülmüş tarçın yaklaşık iki gramdır.
Tom poured some cough medicine into a tablespoon.
- Tom bir çorba kaşığına biraz öksürük ilacı döktü.