She was a young girl about your age.
- Yaklaşık senin yaşında genç bir kızdı.
She was the first girl I'd ever kissed.
- Şu ana kadar öptüğüm ilk kızdı.
His girlfriend is Japanese.
- Onun kız arkadaşı Japon.
Betty is a pretty girl, isn't she?
- Betty güzel bir kızdır, değil mi?
This little girl let the birds escape.
- Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.
Why is this bird called a robin redbreast?
- Bu kuşa neden kızılgerdan diyorlar?
I'm Helen Cartwright's daughter.
- Ben, Helen Cartwright'ın kızıyım.
He was impatient to see his daughter.
- Kızını görmek için çok sabırsızdı.
That girl whose hair is long is Judy.
- Saçı uzun olan kız Judy.
That girl who has long hair is Judy.
- Uzun saçlı o kız Judy'dir.
Girls are wearing short skirts these days.
- Kızlar bugünlerde kısa etek giyiyor.
Mary was the only girl wearing a skirt.
- Mary etek giyen tek kızdı.
I've got a queen of hearts.
- Benim bir kupa kızım var.
Once upon a time there lived a king and queen who had three very beautiful daughters.
- Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı.
I feel resentment against your unwarranted criticism.
- Haksız eleştirine karşı kızgınlık hissediyorum.
They may feel some resentment.
- Biraz kızgınlık hissedebilirler.
I want to marry a virgin girl.
- Bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
That girl who's wearing a scarf is a virgin.
- Bir eşarp takan o kız bakire.
He married a Canadian girl.
- O, Kanadalı bir kızla evlendi.
I sometimes wonder if I am a girl.
- Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
- Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
I like roast chicken.
- Fırında kızartılmış tavuğu severim.
Tom has a lot female friends.
- Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
That teacher tends to be partial to female students.
- Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
I really miss my girlfriend.
- Kız arkadaşımı gerçekten özlüyorum.
I'm beginning to miss my girlfriend.
- Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.
What's your wife's maiden name?
- Karınızın kızlık soyadı nedir?
What's your mother's maiden name?
- Annenin kızlık soyadı nedir?
Mary went back to using her maiden name.
- Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
What's your mother's maiden name?
- Annenin kızlık soyadı nedir?
Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
- Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
I like roast chicken.
- Fırında kızartılmış tavuğu severim.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Mary wore bunny slippers.
- Mary kız terlikleri giydi.
Jill is the only girl in our club.
- Jill Kulübümüzde tek kız.