Mary threw some sausages into the frying pan.
- Mary kızartma tavasına bazı sosisler attı.
It was so hot in Australia yesterday that Tom managed to fry an egg on a shovel.
- Dün Avustralya'da hava o kadar sıcaktı ki Tom küreğin üstünde bir yumurta kızartmayı başardı.
Finish frying the potatoes.
- Patatesleri kızartmayı bırak.
The frying pan is rusty.
- Kızartma tavası paslı.
I love roast chicken.
- Tavuk kızartmasını seviyorum.
Dad uses fire to roast a chicken.
- Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.