Turkish - English
Definition of kütüp hane in Turkish English dictionary
- kütüphane
- library
I saw John at the library.
-Kütüphanede John'u gördüm.
There is a library in every city in America.
-Amerika'da her şehirde bir kütüphane vardır.
- kütüphane
- bibliotheca
- kütüphane
- bookcase
- kütüphane
- atheneum
- kütüphane
- athenaeum [Brit.]
- kütüphane
- library; bookcase
- kütüphane
- {i} Athenaeum
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kütüp hane in Turkish Turkish dictionary
- kütüphane
- Kuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak ilgilenen okurlara sunan kuruluş, bibliyotek: "Kütüphanesi ile, kadrosu ile, organizasyonu ile, ülkenin övünülür gazetelerinden biri hâline getirmede katkısı büyüktü."- H. Taner
- Kütüphane
- (Hukuk) DARÜLKÜTÜP
- kütüphane
- Kitap satılan dükkân, kitap evi
Related Terms
kütüp hane
Hyphenation
kü·tüp ha·nePronunciation
Resimler
History
Favorites