Turkish - English
Definition of küple in Turkish English dictionary
- küp
- {i} cube
Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.
-Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun.
These ice cubes will melt soon.
-Bu buz küpleri kısa sürede eriyecek.
- küp
- cruse
- Küp
- jar of
- küp
- large, earthenware jar
- küp
- large earthenware jar; vat
- küp
- earthenware jar
- küp
- cubic
- küp
- slang drunk, three sheets in the wind
- küp
- (Anatomi) cubus
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of küple in Turkish Turkish dictionary
- Küp
- mikap
- küp
- Su, pekmez, yağ gibi sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap: "Ahırda kırık bir küpün içine, samanlarla çuvalların altına saklamış, gitti, getirdi."- H. Taner
- küp
- Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi
- küp
- Kimi yiyecek ve içecekleri saklamaya yarayan, geniş karınlı toprak kap
- küp
- Bu biçimindeki nesne
- küp
- Geniş karınlı, dibi dar toprak kap
- küp
- Bazı deyimlerde çokluk, fazlalık bildirir
- küp
- Su, pekmez, yağ gibi sıvıları koymaya yarayan geniş karınlı toprak kap
- küp
- Sarhoş
- küp
- Darbuka
- küp
- Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen, mikâp
- küp
- Peynir, turşu konulan kap
- küp
- Bir sayının üçüncü kuvveti: (43)=4x4x4=64
- küp
- Su, pekmez, yağ gibi sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap
Related Terms
küple
Hyphenation
küp·leResimler
History
Favorites