German - Turkish
Definition of kübel in German Turkish dictionary
- - {'kü: bıl} r tekne; kova
- [der] tekne, gerdel, badya
- r. 'kü: bıl tekne; kova
English - Turkish
Definition of kübel in English Turkish dictionary
- bucket
- kova
Tom kovayı soğuk su ile doldurdu.
-Tom filled the bucket with cold water.
Bana içinde yağ olan metal kovayı ver.
-Give me the metal bucket with the oil in it.
- bucket
- (Askeri) mastalya
- bucket
- (Spor) çember
- bucket
- bakraç
- bucket
- (down ile) şakır şakır yağmur yağmak
- bucket
- bucket seat çanak biçiminde koltuk
- bucket
- {f} bardaktan boşanırcasına yağmak
- bucket
- {f} kovayla taşımak
- bucket
- {f} dörtnala koşturmak
- bucket
- (İnşaat) kova, kepçe
- bucket
- bucket çok yağ/in
- bucket
- {i} tulumba pistonu
- bucket
- bucket shop borsa hisseleri üzerinden vurgun yapan
- bucket
- meyhane gibikick the bucket nalları dikmek
- bucket
- ölmek bucketfulbir kova dolusu
- bucket
- kova,v.kova ile çek: n.kova
- bucket
- biriktirme yeri
Related Terms
German - English
Definition of kübel in German English dictionary
- pails
- buckets
- pail
- skeps
- bucket
- Kübel (Kabelkran)
- skep (cable crane)
- Kübel (einer Seilschwebebahn)
- carrier
- Kübel (eines Flachbaggers)
- bowl
- Kübel (zum Sümpfen)
- chest
- Kübel des Kratzers
- bowl of the scraper
- Kübel für Berge
- debris kibble
- Kübel zum Wasserziehen
- kettle
- Kübel zum Wasserziehen
- bucket
- Kübel zur Begichtung (Metallurgie)
- skip
- Kübel zur Begichtung (Metallurgie)
- charging basket
- Kübel zur Begichtung (Metallurgie)
- charging bucket (metallurgy)
- Führungsschlitten für Kübel (Schachtbau)
- rider for winding kibbles (shaft building)
Related Terms
kübel
Resimler
History
Favorites