Turkish - English
Definition of käset in Turkish English dictionary
- kaset
- {i} tape
He erased his speech from the tape.
-Konuşmasını kasetten sildi.
Don't expose the tapes to the sun.
-Kasetleri güneşe maruz bırakma.
- kaset
- cassette
I got a video cassette recorder cheap at that shop.
-O mağazadan ucuz bir video kaset kaydedici aldım.
If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
-Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- kaset
- cartridge, cassette, tape
- kaset
- cassette tape
- kaset
- darkslide
- kaset almak istiyorum
- I would like to buy a tape
- kaset arşivi
- tape library
- kaset kaydı
- tape recording
- kaset
- tray
- video kaset
- video
- video kaset
- videotape
- kaset
- tape cartridge
- kaset
- tape cassette
- boş kaset
- unrecorded tape
- korsan kaset
- pirate album
- korsan kaset
- bootleg album
- korsan kaset
- counterfeit album
- rehber kaset
- audioguide
- video kaset
- video tape
- video kaset
- videotape, video cassette, video
- video kaset
- videocassette
- video kaset no
- (Bilgisayar) video tape id
- ıngilizce rehber kaset var mı
- Is there an audioguide in English
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of käset in Turkish Turkish dictionary
- kaset
- İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu
- manyetik kaset
- Manyetik kartuş