inferior, lower

listen to the pronunciation of inferior, lower
English - Turkish

Definition of inferior, lower in English Turkish dictionary

under
altında

Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı? - Is the cat on the chair or under the chair?

Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar. - Some wild cats live under my neighbor's house.

under
az
under
arasına
under
-den küçük
under
yönetimi altında
under
aşağıdaki
under
yardımcı

Tom sigarayı bırakmasına yardımcı olmak için hipnoterapi uyguladı. - Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.

Anlamam için yardımcı ol. - Help me to understand.

under
ast

O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir. - He is obsequious to the higher ups and arrogant towards his underlings.

Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım. - I guess I've reached the age where I have to dispense advice to my underlings.

under
-den aşağı
under
-den az
lower, lowest, inferior
alt, aşağı düşük
under
aşağı mevki veya halde
under
altına; altında; altından: They hid under the table. Masanın altına saklandılar. They were sitting under the umbrella. Şemsiyenin
under
{e} döneminde
under
{e} 1. altına; altında; altından: They hid under the table. Masanın altına saklandılar. They were sitting under the umbrella. Şemsiyenin
under
{e} altı

Oyuncaklarını yatağın altına sakladı. - He hid his toys under the bed.

Şu ağacın altındaki genç kadın üzgün görünüyor. - The young woman under that tree looks sad.

under
{e} halinde

O zaman, benim evim inşaat halindeydi. - At that time, my house was under construction.

Keşke biz onu ziyaret ettiğimizde kule inşaat halinde olmasaydı. - I wish the tower hadn't been under construction when we visited it.

under
bastırılmış
under
kumandası altında
under
edat
English - English
{a} under