İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.
 - I often see people turning against each other all the time, and this really scares me.
O hakikaten sıkıcı mıydı?
 - Was he really boring?
Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
 - I really look forward to your visit in the near future.
O gerçekten akıllı, değil mi?
 - She's really smart, isn't she?
Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
 - Really? I thought she'd be the last person to get married.
Yaptığına gerçekten minnettarım.
 - I really appreciate what you've done.
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
 - Do you really think so?
Gerçekten öyle mi oldu?
 - Did it really happen like that?
Çatı mutlaka tamir edilmeli.
 - The roof is really in need of repair.
Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.
 - You really should eat before you leave.
Hiçbir şeyi kesin olarak öngöremeyiz.
 - We cannot really predict anything.
Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.
 - No one ever really knows what's going through someone else's head.
Tom'un parayı almadığından kesinlikle emin olamam.
 - I can't really be certain that Tom didn't take the money.
Çok kibar olsa bile ona kesinlikle güvenmiyorum.
 - Even if he's very nice, I don't really trust him.
Bence Tom cevabı cidden bilmiyor.
 - I think Tom really doesn't know the answer.
En son yapmak zorunda kaldığın cidden zor şey neydi?
 - What was the last really difficult thing you had to do?
Buradaki sistem gayet iyi çalışıyor.
 - The system here works really well.
Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var.
 - I'm not really a talkative person. It's just that I have a lot of things to tell you.
Tom uzun süre konuştu fakat aslında çok şey söylemedi.
 - Tom talked for a long time, but didn't really say much.
Ben de hakikaten öyle düşünmüyorum.
 - I really don't think so.
O hakikaten sıkıcı mıydı?
 - Was he really boring?
Sahi mi? Benim hobim çizgi roman okumaktır.
 - Really? My hobby is reading comics.
O sahiden akıllı, değil mi?
 - She's really smart, isn't she?
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
 - Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.