Tom suddenly got incredibly nervous.
- Tom birden inanılmaz şekilde sinirlendi.
It works incredibly well.
- O, inanılmaz şekilde iyi çalışır.
The battle was fierce and unbelievably bloody.
- Savaş şiddetli ve inanılmaz şekilde kanlıydı.
Tom did something unbelievably stupid.
- Tom inanılmaz şekilde aptalca bir şey yaptı.