Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.
 - The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
 - Please don't leave valuable things here.
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
 - Take things a little more seriously.
Bunlar senin eşyaların mı?
 - Are these your things?
Böyle bir şey olacak son kişi olduğunuzu düşündüm.
 - I thought you'd be the last person to do such a thing.
Yanlış şey yapan kişi bendim, sen değil.
 - I was the one who did the wrong thing, not you.
Biz zengin ya da fakir olup olmadığımıza göre, olayları farklı görürüz.
 - We see things differently, according to whether we are rich or poor.
Tom olaylar hakkında biraz daha olumlu olmayı öğrense, büyük olasılıkla insanlar ondan biraz daha hoşlanır.
 - If Tom would learn to be a little more positive about things, people would probably like him a bit more.
Yeryüzündeki tüm canlılar karbon içerirler.
 - All living things on Earth contain carbon.
Tüm canlılar varlığın tek zincirine bağlıdırlar.
 - All living things are connected in one chain of being.
İnsanlar sevilmek, nesneler ise kullanılmak için yaratılmıştı. Dünya kaos içinde, çünkü her şey karşıt.
 - People were created to be loved, things were created to be used. The world is in chaos, because everything is opposite.
Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.
 - I'm not good at classifying things.
İnsanlar ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alırlar.
 - People buy things they don't need.
Çocukların çok şeye ihtiyacı var, ancak her şeyden önce sevgiye ihtiyaçları var.
 - Children need many things, but above all they need love.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
 - We always talked about a lot of things after school.
Konuları sallantıda bırakmayı sevmiyorum.
 - I don't like to leave things up in the air.
Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı.
 - Nobody could explain how the thing was made.
Tom başka hiç kimsenin yapmak istediği her şeyi yapmak için gönüllüydü.
 - Tom volunteered to do all the things no one else wanted to do.