Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
- Take your coat in case it rains.
Nakliyatın gecikme ihtimaline karşı özel gecikme sigortamız var.
- In case the shipment is delayed, we have special delay insurance.
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- You'll have to take his place in case he can't come.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Tom ihtiyacı olur diye bıçağını getirdi.
- Tom brought his knife just in case he needed it.
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
- Take an umbrella with you in case it begins to rain.
Yangın durumunda bu camı kır.
- Break this glass in case of fire.
Bir deprem durumunda, gazı kapatın.
- In case of an earthquake, turn off the gas.
In case of emergency, break glass.
... brought twice as many cases against unfair trading practices than the previous administration ...
... and in some cases, free model. ...