in all likelihood.

listen to the pronunciation of in all likelihood.
English - Turkish

Definition of in all likelihood. in English Turkish dictionary

probably
muhtemelen

Muhtemelen sorunun kolay bir çözümü vardır. - There is probably an easy solution to the problem.

Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu. - That was probably what influenced their decision.

probably
galiba

Galiba birkaç kilo vermeliyim. - I should probably lose a few pounds.

Galiba sen bugün söylediğim bir sözü anlamıyorsun. - You probably don't understand a word I'm saying today.

probably
olasılıkla

O büyük olasılıkla başarısız olacak. - He will probably fail.

Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız. - If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.

in all likelihood
büyük ihtimalle
probably
büyük bir olasılıkla
probably
büyük olasılıkla

Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum. - But probably I'll be the last, which is a pity.

Tom büyük olasılıkla kayboldu. - Tom is probably lost.

probably
büyük bir ihtimalle
probably
belki de

Belki de Tom'a bunu yapmak istemediğini söylemen gerekir. - You should probably tell Tom you don't want to do that.

Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım. - I probably shouldn't have asked Tom that question.

probably
herhalde, büyük bir ihtimalle/olasılıkla
English - English
probably
Very probably; almost certainly

I can now conjecture readily that this streak of light was, in all likelihood, a gleam from a lantern carried by some one across the lawn.

With considerable certainty; without much doubt, likely, in all probability, belike

In all likelihood we are headed for war.