Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
 - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Maaşına ek olarak biraz geliri var.
 - He has some income in addition to his salary.
Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.
 - In addition to being a doctor, he is a writer.
Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.
 - In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.
Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
 - In addition, I have to interview a professor.
O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
 - He is handsome. In addition, he is good at sport.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
 - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
 - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
 - I had to pay 5 dollars in addition.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
 - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.
 - It was cold, and in addition, it was windy.
... by spammers from the Pearl River Delta. In addition to that, you're going to have ...
... I think in addition to the track jacket, all the Googlers ...