in a heavy manner, slowly

listen to the pronunciation of in a heavy manner, slowly
English - Turkish

Definition of in a heavy manner, slowly in English Turkish dictionary

heavily
ağır bir biçimde
heavily
ağırca
heavily
ağır

Onlar ağır silahlı mıydı? - Were they heavily armed?

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

heavily
çok

Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı. - They could not set out because it snowed heavily.

Tom Mary ile tanışmadan önce, çok içerdi. - Before Tom met Mary, he drank heavily.

heavily
aşırı derecede

Tom aşırı derecede nefes alıyor. - Tom is breathing heavily.

Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates that his father smokes heavily.

heavily
ağır şekilde

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

Bina yangında ağır şekilde hasar gördü. - The building was heavily damaged by fire.

heavily
şiddetle

Otobüs yukarı ve aşağı şiddetle sarstı. - The bus rocked heavily up and down.

Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım. - No matter how heavily it snows, I have to leave.

English - English
{a} heavily