Definition of in-general in English Turkish dictionary
- genel olarak
İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
- The British people in general are extremely fond of their pets.
Genel olarak, kurtlar insanlara saldırmazlar.
- In general, wolves do not attack people.
- generally
- genelde
Genelde erkekler kadınlardan daha güçlüdür.
- Generally speaking, men are stronger than women.
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
- Generally speaking, the climate in England is mild.
- generally
- genellikle
Ben genellikle okula yürürüm.
- I generally walk to school.
Bir yemekten sonra, biz genellikle çay içeriz.
- We generally drink tea after a meal.
- in general
- genelde
Bence bu çok tehlikeli ve genelde kötü bir fikir.
- I think this is very dangerous, and in general, a bad idea.
Genelde, Japonlar kibardırlar.
- In general, the Japanese are polite.
- generally
- genel olarak
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Genel olarak, Amerikalılar kahveyi severler.
- Generally speaking, Americans like coffee.
- in general
- genellikle
Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
- In general, people were against the consumption tax.
Küçük kızlar genellikle oyuncak bebeklere bayılır.
- Little girls in general are fond of dolls.
- generally
- ana hatlarıyla
- generally
- alelumum
- generally
- çoğunluk tarafından
- generally
- ekseriya
- generally
- z. genellikle
- in general
- (Kanun) umumi olarak
- generally
- ayrıntısız
- generally
- çoğunlukla
