Turkish - English
Definition of ikrâr in Turkish English dictionary
- (Hukuk) admission
- cognovit
- confession
- confession, admission, avowal, acknowledgment
- confession; acknowledgement
- acknowledgement
- avow
- ikrar etmek
- to confess, to acknowledge
- ikrar etmek
- 1. to confess, admit, avow, acknowledge. 2. to declare
- ikrar vermek
- to promise, give one's word
- beyan ve ikrar etmek
- (Kanun) declare and agree
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ikrâr in Turkish Turkish dictionary
- Bildirme
- Verilmiş söz, ant
- Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme
- (Osmanlı Dönemi) kabul ve tasdik etme
- Saklamayarak söyleme, açıkça söyleme
- Benimseme, onama, kabul, tasdik
- İKRAR
- (Hukuk) Tanıma, kabullenme
- İKRAR
- (Osmanlı Dönemi) Fık: Bir kimseye diğerinin kendisinde olan hakkını haber vermek
- İKRAR
- (Osmanlı Dönemi) Açıktan söylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakkı itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer kılmak
- ikrar etmek
- Açıkça söylemek, kabul etmek
- BASİT İKRAR
- (Hukuk) Yargılamada, karşı tarafın ileri sürdüğü vakıanın kayıtsız şartsız doğruluğunu kabul etme
- VASIFLI İKRAR
- (Hukuk) Yapılan ikrara bir nitelik eklenmesi(vasıf)
- İkrar
- (Osmanlı Dönemi) İRFAN
Related Terms
ikrâr
Hyphenation
ikr·ârResimler
History
Favorites