I shouldn't have doubled the recipe.
 - Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
The population has doubled in the last five years.
 - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
The population has doubled in the last five years.
 - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.
They need to eat double that amount.
 - O miktarın iki katını yemeliler.
My brother eats twice as much as I do.
 - Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
This tunnel is twice as long as that one.
 - Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
His revenue doubled after retirement.
 - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
The number of employees doubled in ten years.
 - Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
I'm doubly disappointed on the lack of improvement from my team.
 - Takımımdan iyileşme eksikliği konusunda iki kat fazla hayal kırıklığına uğradım.