ihtiyâten

listen to the pronunciation of ihtiyâten
Turkish - English
Turkish - Turkish
Her duruma, her ihtimale karşı, ilerisini düşünerek
Her duruma, her ihtimale karşı, ilerisini düşünerek: "O vakte kadar belki başkasına satarlar diye ihtiyaten kapattım."- R. N. Güntekin
(Osmanlı Dönemi) ihtiyat ederek ilerisini düşünerek, sakınarak, tedbirli olarak
İHTİYATEN
(Osmanlı Dönemi) İhtiyat ederek, ilerisini düşünerek