if not ...

English - Turkish

Definition of if not ... in English Turkish dictionary

Related Terms

if not

değilse bile

if not

medikçe

if not

değilse

Hepsi değilsede, birçok insan yemek yemeği sever. - Most, if not all, people enjoy eating.

Şimdi değilse, öyleyse ne zaman? - If not now, then when?

if not

eğer olmazsa

if not

mezse

if not

aksi taktirde

if not

aksi takdirde

if not

yoksa

Eğer başka bir şey yoksa eğlenceli olacak. - It'll be entertaining, if nothing else.

Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur. - If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.

if not

olmazsa

Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim. - Will you be going to the party tonight? If not, let's go watch a movie.

if not

eğer öyle değilse

if not

aksi halde

English - English

Definition of if not ... in English English dictionary

Related Terms

if not

if not for, were it not that

if not

perhaps; indicating possibility of being more remarkable (greater or better or sooner) than; "will yield 10% if not more"; "pretty if not actually beautiful"; "let's meet tonight if not sooner

if not

were it not

Hyphenation

if not

Videos

... community to Congress, to not-for-profits, ...

... and being a woman also in this business is not easy ...