Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
 - I thought his opinion was relevant.
Tom bana intiharla ilgili düşüncelere sahip olduğunu asla söylemedi.
 - Tom never told me he was having suicidal thoughts.
Oh, teşekkürler! Ne kadar düşünceli.
 - Oh, thanks! How thoughtful.
O, çok düşünceli bir kişidir.
 - He is a very thoughtful person.
Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.
 - The girl who I thought was a singer proved to be a different person.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
 - The man who I thought was his father proved to be a perfect stranger.
Tom görüşünü kaybettiğini düşündüğünü söyledi.
 - Tom told me that he thought he was losing his sight.
Seninle ilişkiyi bitirseydim, seninle tekrar görüşmek zorunda kalmayacağımı sandım.
 - I thought if I broke up with you, I'd never have to see you again.
Bunu hiç düşünmedim,  dedi adam. Ne yapmalıyız?
 - I've never thought about this, said the man. What should we do?
Hiçbir müzisyen o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi.
 - No musician would have thought of playing that music at the funeral.
Birçok sağır insan özürlü olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.
 - Many Deaf people dislike being thought of as disabled.
Çekici kadınların genellikle aptal olduğu düşünülmektedir.
 - Attractive women are often thought to be dumb.
Kötü hava nedeniyle, şehir gezisi düşünceleri terk edildi.
 - Because of the bad weather, any thought of sight-seeing in the city was abandoned.
Düşüncelerini kağıda döktü.
 - She put down her thoughts on paper.
Sanırım Tom ziyarete gelmek için çok geç olduğunu düşündü.
 - I guess Tom thought it was too late to come visit.
Ben onun seni sevdiğini sanıyordum, ama gerçekte, o başka bir kız seviyordu.
 - I thought he loved you, but as it is, he loved another girl.